Yöneticiler
çalışanları neden dinlemeli?
17.12.2015 Perşembe
Birçok şirkette kararlar, genellikle
yönetim tarafından alınır ve çalışanlara aktarılır.
Çalışanlar da kendilerine
söyleneni uygular.
Acaba bu yönetim şekli etkili
mi? Çalışanlar, karar verme süreci dışında bırakılmalı mı?
ARAŞTIRMA
“Black Box Thinking” kitabının yazarı Matthew Syed, iki kazayı
derinlemesine inceliyor.
Elaine, 37 yaşında iki
çocuklu bir anne. Basit bir sinüzit ameliyatı için ameliyathaneye alınıyor.
Ameliyatı iki deneyimli
doktor yapacak. Hastanın vücuduna narkoz veriliyor.
Bu süreçte hastanın
solunumunu sağlamak için, hastaya oksijen maskesi takılıyor.
Ancak, maskenin borusunu
Elaine’nin ağzına sokamıyorlar.
Çünkü Elaine’nin çenesi
kilitleniyor. Doktorlar her şeyi deniyor ama bir türlü çenesini açamıyorlar.
Elaine’nin oksijen
seviyesi iyice düşüyor ve yüzü mavileşiyor.
Başka deneyimli bir
doktor hemen odaya geliyor. O da birkaç farklı yöntem uyguluyor ama o da
başarısız oluyor.
HEMŞİRENİN KARARI
Olayın vahametini anlayan
deneyimli bir hemşire, içeriye giriyor ve hemen son çare olarak kullanılan
trakeotomi (boğazı delerek solunumu sağlama) işlemi için aletleri hazırlıyor.
Doktorlara trakeotomi
için hazırız diyor. Yani, bu işlemi yapmalıyız imasında bulunuyor.
Doktorlar da “Adeta sen
kimsin de ne yapmamız gerektiğini söylüyorsun.” der gibi hemşireye ters bir bakış
atıyorlar.
Zaman gittikçe azalıyor.
Doktorlar hala trakeotomi işlemini yapmıyor. Hemşire o bakış üzerine artık bir
şey diyemiyor.
Sonuç olarak doktorlar
trakeotomi işlemini yapmadan hastanın çenesini açmayı başarıyor. Ama iş işten
geçiyor.
Hasta 8 dakika oksijensiz
kalıyor ve hayatını kaybediyor.
Nasıl oluyor da bu kadar
deneyimli doktorlar bu olayın olmasına izin veriyor?
UÇAK KAZASI
Yıl 1978. United Airlines’a
ait bir uçak, mükemmel bir havada Portland için New York’tan havalanıyor.
Alçalmaya başlıyor. İniş
takımlarını açarken uçaktan bir ses geliyor. Kabinde de bir ikaz lambası
yanıyor.
Kaptan, iniş takımlarının
inip inmediğine bir türlü emin olamıyor ve o şekilde uçağı indirmek istemiyor.
Ek süre istiyor ve sorunu çözmek için şehir üstünde uçmaya başlıyor.
Birçok yolu deniyor ama bir
türlü emin olamıyor.
Bu sırada kabinde bulunan
uçak mühendisi, yakıtın azaldığını söylüyor.
Kaptan bu uyarıyı dikkate
almıyor.
YAKIT İYİCE AZALIYOR
Birkaç denemeden sonra,
kaptan United Airlines’ın kontrol merkezini arıyor. Onlar da bu şekilde iniş
yapması gerektiğini söylüyor. Çünkü daha fazla uçarsa, yakıt bitecek.
İniş takımları açılmadan
inerse, tehlike var ama ölüm riski çok az.
Ancak kaptan bir türlü emin
olamıyor. Biraz da ek süre istiyor.
Mühendis daha da
endişeleniyor ve kaptana, yakıtı tekrar hatırlatıyor.
Ama kaptan bir türlü iniş
yapmıyor.
Artık zaman kalmıyor ve
uçakta yakıt bitiyor.
Uçak şehre düşüyor. 7 kişi
hayatını kaybediyor.
Nasıl oluyor da kaptan,
yakıtın bitmesine izin veriyor?
BİLİŞSEL DARALMA
Bunların hepsinin özünde “bilişsel daralma” var.
Dikkat, çok sınırlı bir kaynak. Ne zaman acil bir durum olsa,
kişi dikkatini sadece soruna yönlendiriyor. Bakış açısı o kadar daralıyor ki,
başka olanaklar aklına gelmiyor. Zaman su gibi geçiyor.
Tabii bu sırada olayın dışındaki kişiler, aynı sorunu yaşamıyor.
Onlar “bilişsel genişlik” içinde olabiliyor. Duruma hem geniş
hem de farklı açıdan bakabiliyor. Olaya farklı bir pencere getirebiliyor.
Ancak kontroldeki kişi,
bunu dikkate almazsa, yani diğer insanların bakış açısından yararlanmazsa, o
zaman bilişsel daralma yüzünden etkili bir karar veremiyor.
Aynı doktorun ve kaptanın yaptığı gibi.
Hemşire, zamanın; mühendis de yakıtın çok farkındaydı. Ama ikisini
de dinlemediler.
Doktor,
hemşireyi; kaptan da mühendisi dinleseydi, kendi dar bakış açılarının kurbanı
olmazlardı.
ACİL OLMAYAN DURUMLAR
Peki bu sadece acil durumlar için mi geçerli?
Hayır. Araştırmalar gösteriyor ki; zor işlerde veya detay
gerektiren işlerde aynı sorun yaşanıyor.
Dahası, iş kolay olsa da soğukkanlı olmayan kişiler bilişsel
daralma yaşıyabiliyor..
Bundan dolayı kurumda önemli
kararlar alırken, mutlaka çalışanların görüşleri alınmalıdır.
Böylece yöneticiler,
aciliyetin ya da endişenin verdiği bilişsel daralmanın kurbanı olmaz. Kurumda,
daha etkili kararlar alınır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder