NAKİT AKIŞI
·
![]() |
Bir işyerine giren ve çıkan para
miktarına, “nakit akışı” diyoruz.
Bir kuruluşa belli bir dönem içinde giren ve çıkan paranın bir denge içinde
gerçekleşmesi, o kuruluşun yaşayabilmesi için gereklidir. Kuruluşların yaptığı
para çıkışları, harcamalardan oluşurken;
para
girişleri, operasyon gelirlerinden, alınan kredilerden ve ek sermaye
girişlerinden oluşur.
Bir kuruluşa giren ve çıkan çeşitli paralar vardır; ancak, “nakit akışı yönetimi” sayesinde,
kuruluşun “para deposu”
her zaman dolu tutulmalıdır.
Para deposu tamamen tükenmese bile, gittikçe boşalıyorsa, “negatif nakit akımı”ndan
bahsedilir. Aksine, depo gittikçe doluyorsa, “pozitif nakit akımı” vardır.
Bir kuruluşun “para deposu”nun tamamen
boşalması, o kuruluşun iflasla karşılaşması anlamına gelir.
Operasyonel kârlılık
Bir kuruluş, nakit
akımının tamamını mal ve hizmet satışlarından sağlıyorsa, kuruluşun “operasyonel kârlılığı” var demektir ve kuruluş sağlıklıdır.
Kuruluşun büyümesi için, ilave
sermaye girişi yapılması gerekebilir.
Bu çeşit sermaye girişleri, borsada ek hisse satılması yoluyla da
gerçekleştirilebilir. Sermaye girişleri, kuruluşun “negatif nakit akışı”nı karşılamak üzere kullanılmadığı sürece,
kuruluşu büyütecektir.
İşçi
ücretleri, alt yüklenicilere ödenen ücretler, kiralar, enerji giderleri, ofis
harcamaları, alınan kredilere ödenen faizler ve komisyonlar, kredi geri
ödemeleri, ortaklara ve yönetim kurulu üyelerine ödenen kâr payları, üretim
yapabilmek için gerçekleştirilen hammadde alımları, danışman ve avukatlık
ücretleri, reklam harcamaları, vergi
ödemeleri, çalışanlara yapılan sosyal güvenlik katkıları, ekipman ve araç-gereç
alımları ile ayrılan amortismanlar, nakit çıkışları arasında sayılır.
Nakit girişleri arasında, alınan kısa dönemli overdraft
(negatif bakiye) kredileri dahil tüm krediler, müşterilerden alınan ön
ödemeler, bağışlar, gayrimenkul veya menkul satışlarından elde edilen gelirler,
vergi geri tahsilatları vb gelir
kaynakları sayılabilir.
Nakit akışı yönetimi
Sağlıklı bir kuruluşun, tüm
girdilerini nakde dönüştürüyor olması gerekir.
Bir kuruluş ne kadar kârlı olursa olsun, senetlerini, işçi ücretlerini vs zamanında ödeyemiyorsa, o şirkette
bozuk bir “nakit akış yönetimi” var demektir.
Biz, giren ve çıkan paraların yönetilmesine, “likidite yönetimi” de diyebiliriz.
İyi likidite yönetimi, beklenen
girdi ve çıktıların gerçekleşme zamanlarına ilişkin gerçekçi tahminler
yapılmasını; bu süre içinde girdilerin az da olsa, çıktılardan fazla
gerçekleşmesini hedefler. Nakit girdilerindeki gecikmeler, zaman kaybetmeden ek
girdiler bulunarak sağlanmalıdır.
Müşterilerin faturaları geciktirerek ödemesi, mevsimsel dalgalanmalar veya
rakip firmaların uygulamaları sonucu satışların düşmesi, özellikle kuruluşların
başlangıç aşamalarında başvurulan maliyetin altında satışlar, gereksiz yüksek
harcama kalemleri, kredilerin geri ödenme tarihlerinde yapılan hatalı geri
ödeme taahhütleri vb uygulamalar “nakit akışı yönetimi”ni dar boğaza sokarlar.
Dünya ölçeğinde yapılan istatistikler, küçük ve işe yeni başlayan kuruluşların batma nedenleri arasında, yüzde 80 oranında, hatalı nakit akış yönetimi yapılmasının olduğunu gösteriyor.
Ben Iowa City, ABD'de bulunan Iowa Lutheran Hastanesi'nden bir temsilciyim, hastanede yönetimin internette nasıl çalıştığını ve bu yıl insan organlarını alıp satması için tekrar başladığımızı ilan etme fırsatını verdim. Böbrek, Bu teklifle ilgileniyorsanız, lütfen aşağıdaki e-postadan bizimle iletişime geçmekten çekinmeyin: Bağışçılarımızı iyi bir miktarda parayla ödüllendiriyoruz ve Organlarda uzmanız. Cerrahide ve donör olarak risk yoktur. o.
YanıtlaSilVe bu bizim e-postamız:
iowalutheranhospital@gmail.com
Ayrıca whatsapp +1 929 281 1248 numaralı telefondan bizi arayabilir veya bizimle iletişime geçebilirsiniz.