Yargıtay piyasada naylon fatura diye
anılan Sahte Muhteviyatı İtibarıyla Yanıltıcı Belge suçlarında içtihat
değiştirdi
|
Yargıtay piyasada naylon fatura
diye anılan Sahte Muhteviyatı İtibarıyla Yanıltıcı Belge suçlarında içtihat
değiştirdi. Yargıtay kararında faturaralardaki yazı ve imzaların sanığa ait olup
olmadığının araştırılması gerektiğine hükmetti. Karar bu suçların
kovuşturulmasında bir yenilik. Yargıtay'ın bu kararı cezaların kişiselliği
ilkesine uygun düşmektedir.
YARGITAY19.
CEZA DAİRESİ
Esas
Numarası: 2015/2757
Karar
Numarası: 2015/2003
Karar
Tarihi: 27.05.2015
SANIĞIN
İŞYERİ VE İKAMETGAH ADRESLERİNDE BULUNAMADIĞI, FAALİYETTE OLDUĞUNA DAİR BİLGİ
ELDE EDİLEMEDİĞİ, BA/BS FORMLARININ VERİLMEDİĞİSAHTE FATURA DÜZENLEMEK VE
SAHTE FATURA KULLANMAK SUÇLARI
ÖZETİ:
5237 sayılı Kanunun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aynı maddenin 1.
fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun, sanığın sadece kendi alt
soyu üzerindeki yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar
uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hükümler kurulması, Gerekçeli
karar başlığında katılan kurumun gösterilmemesi suretiyle, CMK’nın 232/2-b
maddesine aykırı davranılması, Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz
nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle
HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak
sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine
gönderilmesine, 27.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve
kararın niteliği ile suç tarihlerine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp
düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Suçlamayı kabul etmeyen sanığın muhasebeciliğini yapan A...'ın vergi
denetmenine verdiği beyanında, 2005 yılının 11 ve 12. dönemleri ile 2006
yılının ilk dört ayına ilişkin KDV beyannamelerinin internet üzerinden
verilmesine aracılık yaptığını, 2005 yılına ait yevmiye defteri kayıtlarının
mevcut olduğunu, alış ve satış faturalarını da tetkik ettiğini ifade ettiği,
16.05.2008 tarih ve VDENR-2008-770/48 sayılı vergi suçu ve ekindeki
raporlarda sanık tarafından düzenlenmiş herhangi bir fatura mevcudiyetinin
kanıtlanamadığı gibi harici tespit ve varsayımlara dayalı olarak sahte fatura
düzenlendiği sonucuna varıldığının anlaşılması karşısında, tebliğnamedeki
düşünceye iştirak edilmemiştir.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler
ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Kartal Vergi Dairesinin mükellefi olup reklam, organizasyon,
bilgisayar ve kırtasiye faaliyetiyle uğraşan D... San. Tic. Ltd. Şti
yetkilisi olan sanığın gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasında
bulunmaksızın 2005 ve 2006 takvim yıllarında sahte faturalar düzenlediğinin
iddia olunduğu, sanığın suçlamayı kabul etmeyerek sahte fatura düzenlemediğini
savunduğu, davanın dayanağını oluşturan 16.05.2008 gün VDENR-2008-770/48
sayılı vergi suçu ve tekniği raporlarında sanığın işyeri ve ikametgah
adreslerinde bulunamadığı, faaliyette olduğuna dair bilgi elde edilemediği,
Ba/Bs formlarının verilmediği, sanığın ortağı ve yöneticisi olduğu başka
şirketler hakkında olumsuz tespitler bulunduğu, vergi beyannamelerinin farklı
yerlerden posta yoluyla verildiği belirtilmiş ise de, 213 sayılı VUK'nın
227/3 ve 230. maddelerinde öngörüldüğü üzere anılan suçun oluşabilmesi için
düzenlenen sahte faturaların yasada öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin
gerektiği ancak sanığın düzenlediği iddia olunan faturaların aslı veya onaylı
örnekleri dosya içinde bulunmadığı gibi fatura bilgilerinin de yer almaması
karşısında; faturaların asılları ve onaylı suretleri getirtilerek yasada
öngörülen zorunlu bilgileri içerip içermediğinin incelenmesi, faturaları
kullananlar belirlenip sanıktan alınıp alınmadığı hususunda ifadelerine
başvurulması, yine faturalardaki imza ve yazıların sanığa ait olup olmadığı
hususunda imza incelemesi yaptırılarak sonucuna
göre hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik
incelemeyle yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
2- 5271 sayılı CMK'nın 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın
neticesine göre iddianamede gösterilen fiilden ibaret olup, Kartal Cumhuriyet
Başsavcılığının 15.12.2008 tarih ve 2008/15113 Esas sayılı iddianamesi ile,
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığının mütalaası, vergi suçu ve tekniği raporlarına
uygun olarak sanık hakkında, ''2005 ve 2006 takvim yıllarında sahte fatura
düzenlemek'' suçlarından kamu davası açıldığı, ''sahte fatura kullanmak''
suçundan açılmış bir dava ve yargılama koşulu olan mütalaa bulunmadığı gibi
birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olan ''sahte fatura düzenlemek'' ve
''sahte fatura kullanmak'' suçlarının birbirine dönüşmeyeceği de gözetilmeden
kararın gerekçe kısmında sahte fatura düzenlemek suçunun sübutu kabul
olunmasına karşın kısa ve gerekçeli kararda iddianame dışına çıkılarak
sanığın 2005 ve 2006 takvim yıllarında sahte ve muhteviyatı itibariyle
yanıltıcı belge kullandığından bahisle yazılı şekilde hükümler kurulması,
3- 5237 sayılı Kanunun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aynı maddenin
1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun, sanığın sadece kendi alt
soyu üzerindeki yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar
uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hükümler kurulması,
4- Gerekçeli karar başlığında katılan kurumun gösterilmemesi suretiyle,
CMK’nın 232/2-b maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden,
tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKÜMLERİN BOZULMASINA,
yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak
üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 27.05.2015 tarihinde
oybirliğiyle karar verildi.
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder